Project Description
“Vefâ” Temalı 21. DOST İslâm’a Hizmet Ödülleri Takdimi Töreni
“Vefâ” temalı 21. DOST İslâm’a Hizmet Ödülleri takdim töreni 15 Eylül Pazar günü ONLINE olarak gerçekleştirilecektir.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed’in (s.a.s.) doğumunun yıldönümünü ve herkesi tevhid bayrağı altında toplayan sevgisini idrak etmek gayesiyle her yıl verilmekte olan “DOST” İslâm’a Hizmet Ödülleri” 15 Eylül Pazar günü ONLINE olarak gerçekleştirilecek olan törenle sahiplerini bulacak.
“Vefâ” başlığı ile düzenlenecek gecede takdim edilecek 21. “DOST” İslâm’a Hizmet Ödülleri, Türkiye’den Ali Fuat Başgil’e ve yurt dışından Gholamreza Aavani’ye veriliyor.
ÖDÜL TÖRENİ TARİHİ: 15 Eylül 2024 Pazar, Saat: 20:00
Gecenin Sponsorları: Nefes Yayıncılık ve Tuti Kitap
Katılım, herkese açık ve ücretsizdir.
***21. DOST – İslâm’a Hizmet Ödülleri Takdim Gecesi canlı yayını, Nefes Yayınevi A.Ş. tarafından gerçekleştirilmektedir.
Özgeçmiş için bakınız.
Prof. Dr. Gholamreza Aavani, 1943 yılının Şubat ayında, İran’ın Semnan şehrinde, 7 kardeşten biri olarak geniş bir ailenin içine doğdu. Babası Zeynelabidin, Semnan Çarşısı’nda bir halı tüccarı ve kalan zamanını nar ve üzüm yetiştirmekle geçiren yarı-zamanlı bir çiftçiydi. Annesi Kokab, ailesiyle ilgilenen ve boş zamanlarında halı dokuyan bir ev hanımıydı. Etrafı çölle çevrili, nazik ama kavi insanlarıyla bilinen Semnan’da büyümek, Profesör Aavani’nin hayata bakışını derinden etkilemiş ve ona kanaatkâr olma faziletini öğretmiştir.
İlk öğretmenlerinden biri olan amcası Dayi Molla Alireza, genç Gholamreza’yı Sa’di’nin Gülistan’ı gibi klasik Fars edebiyatının örnekleriyle tanıştırdı ve ona Arapça öğretti. İlk, orta ve lise öğrenimini Semnan’da tamamlayabilmesi onun için şanstı; zira burada aldığı eğitim esnasında, kendisine kalıcı bir ilim hevesi aşılayan, kendini işine adamış eğitimciler tarafından yetiştirildi. Anne ve babası, kız çocukların eğitiminin genellikle göz ardı edildiği bir dönemde, yalnızca Gholamreza için değil, aynı zamanda kız kardeşleri adına da eğitime son derece önem veren ve mütevazı maddi koşullarının, çocuklarının eğitimini engellemesine izin vermeyen insanlardı. Kız kardeşleri, hukuk ve felsefe eğitimlerine devam etti. Gholamreza da ailesinin desteğiyle, o dönemde resmi anlamda İngilizce eğitimi veren okullar bulunmamasına rağmen, Semnan’da İngilizce öğrenmeye başladı ve bir sözlük ve eline geçirdiği gazete küpürlerinin yardımıyla kendi kendine İngilizcesini ilerletti. Azmi ve akademik başarıları, ona Beyrut Amerikan Üniversitesinin kapılarını açan prestijli bir devlet bursu kazandırdı.
Beyrut Amerikan Üniversitesindeki yılları, Gholamreza’nın hayatındaki dönüm noktalarından biri oldu ve burada Batı felsefesine ciddi bir ilgi duymaya başladı. Seyyid Hüseyin Nasr ile ilk kez orada tanıştı. Nasr’ın, Gholamreza üzerindeki etkisi, onun özellikle İslam felsefesi, bilhassa da İbn Sina ve Sühreverdi-yi Maktûl’ün eserleri ve İslam tasavvufuna ilgi duyması yönünde verdiği ilham açısından önemliydi.
Gholamreza, Beyrut’taki tahsilini tamamlamasının ardından felsefe eğitimine devam etmek maksadıyla Tahran Üniversitesi Felsefe Bölümü’ne girdi. Orada, Nasr ile Fardid gibi diğer önde gelen felsefecilerin gözetiminde çalışmalarını yürüttü. Felsefe doktorasını 1975 yılında tamamlayarak Yardımcı Doçent ünvanını aldı; daha sonra da Shahid Beheshti Üniversitesi’nde Felsefe Profesörü oldu. Üniversitede eğitim verdiği yıllarda, başta Platon ve Aristoteles olmak üzere Antik Yunan felsefesi, Sanat Felsefesi ve İslam Felsefesi konularına odaklandı.
1985 yılında, sonraki yıllarda İran Felsefe Enstitüsü olarak anılan ve 1974 yılında Seyyid Hüseyin Nasr tarafından kurulmuş olan İran Felsefe Akademisi Başkanlığı görevine atandı. Enstitü, Profesör Aavani’nin öncülüğünde Orta Doğu’da İslam ve Batı felsefesi alanında önde gelen merkezlerden biri haline geldi. Enstitünün amaçları arasında mantık, zihin felsefesi, İslam felsefesi ve karşılaştırmalı felsefe gibi felsefenin farklı dalları kapsamında bir araştırma merkezi olmak ve başta İbn Sina’nın eserleri olmak üzere, erken dönem İslâmî yazma eserlerin editörlüğü gibi konularda yatırım sağlamak yer alıyordu. İran Felsefe Enstitüsü, ilgililerine doktora düzeyinde bir lisanüstü programı ve farklı araştırma imkânları sağlamanın yanı sıra, felsefî bilgiyi teşvik amacıyla çeşitli uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapmış ve halka ücretsiz derslerin ulaştırılmasına ön ayak olmuştur.
Profesör Aavani, 2006 yılından bu yana İran Bilimler Akademisinin bir üyesidir. İçerisinde, Kazakistan’daki Farabi Üniversitesinin kendisine tevdi ettiği Seçkin İlim Madalyası (2023) ile İran Bilimler Akademisinin verdiği Seçkin Bilimler Madalyası olmak üzere birçok uluslararası pretijli ödüle layık görülmüştür. 2008’den beri Uluslararası Felsefe Dernekleri Federasyonu (FISP) Yönetim Kurulunda görev yapmaktadır. 2009 yılında, yine FISP bünyesinde yer alan Uluslararası İslam Felsefesi Derneğini kurmuştur. Profesör Aavani ayrıca, Pekin’deki İleri Beşeri Araştırmalar Enstitüsünde (IAHS) misafir öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. Önemli eserleri arasında “Rumi: Felsefi Bir Çalışma” ve “Hikmetin Görkemi: Batı Felsefesi ile Eleştirel bir Etkileşim” adlı eserleri bulunmaktadır.
Profesör Aavani, desteği ve sevgisiyle bütün bu başarıları mümkün kılan eşi Parvaneh Hanım’a minnettardır. Çiftin, babalarından felsefe merakını miras alan Latifeh ve Nariman isminde iki çocuğu bulunmaktadır. Latifeh, hukuk felsefesi alanında uzmanlaşırken, Nariman Hint ve İslam felsefelerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi hususunda çalışmalarını yürütmektedir.